Blog Listem

7 Kasım 2010 Pazar

Başka Türlü Bir Şey

Başka türlü bir şey..
Yaşanmış onca şey,anılar,acılar,sevinçler,bekleyişler,yenilmeler...
Garip ne kadar...
Sonra ayakta durmaya çalışmak...
Neye,kime bu güç gösterisi?
Bu gurur?
O seni sevmese,bırakıp gitse ne var yani ?
Unutmayacak mısın,yeniden birine kapılıp bu sefer onun için dualar etmmeyecek misin sanki?

Ne kadar da meraklıyız ağlayıp,sızlamaya...

Güçlü ol tamam ama kendin için,kendini düşündüğün için,yıpranmamak,yıpratmamak için aileni,sevdiğin yanında olan diğer insanlar için...

Çünkü her zaman gördük ki giden bir şekilde gidiyor,üzülüyoruz evet ama unutuyoruz
Yani diyeceğim o ki unutacağın insanlar için fazla yorma kendini...
Hayat çok kısa ve senden başka hiçbir şey önemli değil...



3 Kasım 2010 Çarşamba

' Kaybettiklerime dair '

Bir kaybettiğim sen değilsin bu hayatta,daha nelerimi kaybettim,ne şansları geri devirdim bilemezsin…

Kaybettim,acı çektim ve her defasında biraz daha güçlendim

Yapmıcam dediğim hataları tekrar yaptım ve yine,yeniden üzüldüm,kızdım kendime…

Ve her defasında yeniden kırıldım,paramparça oldum hayallerimle ben

Ben şimdi seni bekliyorum dedim ya hani sen gelmesen de pek mühim değil

Ben bana düşeni yaptım,bekledim…

Sen illa gelmicem diye diretiyosan,bu sefer kaybeden ben olmam

Üzülürüm yine ama

Bu sefer ben kaybetmem !

Ama sevmekten de vazgeçmem ,geçemem ...

26 Ekim 2010 Salı

Dipnot : 4

Sevgidiğimiz insanların üzerine öyle çok titriyoruz ki !
Ya giderse,ya sevmezse,ya birşey olursa vb ...
Bunu yapmayın işte!
Sevdiğiniz insan asla sizi anlamıyacak,ne kadar değerli oldugunun farkına varamayıp kaçacaktır

5 Ekim 2010 Salı

'Sen'

Her ayrılık bana seni hatırlatıyor...
Her acı,her gözyaşı ...
Sonra özlemlerim,bekleyişlerim ...
Hep sonunda sen varsın.

Bir tek başkalarına sarıldığım zamanlarda seni çıkarmaya çalışıyorum aklımdan,biliyorum sana sarıldığım gibi kimseye aynı duyguyla sarılamıcam.
Öperken aynı heyecanı yaşamıcam ve kimseyi seni sevdiğim kadar çok sevmicem...

Dün arkadaşımla sohpet ederken 'zaten senin aklın Mikail'de' dedi de inkar edemedim.
Evet sende!
Hiç gitmiyecekmişsin gibi sanki,korkuyorum bitireceksin beni diye...

Sonra 'şimdi dönse,ellerinde çiçekler affet beni dese.Affetmiyecek misin?' dedi 'Gelmez ki' dedim...
'Ya gelirse ? Affediceksin demi ?' dedi cevap veremedim...
Daha sonra devam etti...
'Hep onlar istediğinde devam edebiliyoruz ilişkiye,biz barışmak istediğimizde hiçbir önemi yok.Onlar geri dönüyo ve bizde kabul ediyoruz!'

Çok doğruydu söyledikleri ilk defa ...

Eğer geri dönersen birgün biliyorum bende affedicem seni,sormadan,sorgulamadan neden gittiğini,neden vazgeçtiğini ?

Çünkü seni çok özledim Mikail...
Çünkü onu çok özledim ...

4 Ekim 2010 Pazartesi

Dipnot : 3

Bazı şeyler vardır ki yazılması gereken; gel gör ki o kişi ona bile değmez.. Bu da öyle bir şey !

25 Eylül 2010 Cumartesi

' Yalan '

Bu gece deli gibi içip içip ağlayabilirim...
Ağlarken bir köşe de de sızabilirim...
Yada Hiç tanımadığım biriyle,hiç bilmediğim bir yatakta da uyanabilirim ...
Mesela intiharı bile düşünebilirim kimbilir
Seni unutmak için herşeyi yapabilirim DESEM,
İnanır mısın ?
İnanma çünkü yalan !
Senin gibi...
Bizim gibi ...
Yalan !

Dipnot : 1

Biliyorum ben çoktan kaybettim...
Seni değil kendimi !
Seni kaybetmekten korktuğum için kendimi...

17 Eylül 2010 Cuma

Dipnot

Bir kez daha öğrendim ki ; ancak arkana bakmadığın sürece ilerlemek mümkün...
Çünkü geçmişte sadece güzel anılar yok..

16 Eylül 2010 Perşembe

İyi ve Kötü

Tüm hayatınız boyunca öyle insanlarla tanışırsınız ki;

bir daha hayatımda da eşi benzerini bulamam dediğiniz cinsten…


Sohbeti keyiflidir,beraber bir şeyler yapmaktan zevk alırsınız…Olmadığında yokluğunu hisseder ve asla yerine başka birini koyamazsınız

Bir de öyle insanlar vardır ki;

Hayatınız boyunca karşıma çıkmasın diye dua ettiğiniz cinsten…

Böyle insanlar sizi kırar,üzmekten hiç çekinmez

Ve sadece kendini düşünürler

İşte her şey de olduğu gibi insanlar üzerinde de genellemeler yapabiliyoruz

İyi insan ! Kötü insan !

Buraya kadar hiçbir sorun yok…

Sorun : Keşke insanları daha en başında tanıyabilme gibi bir lüksümüz olsaydı da daha az yaralar alarak sıyrılabilseydik !

8 Eylül 2010 Çarşamba

'Bayramlar'

Daha o gece heyecan sarardı, uyuyamazdım sabaha kadar…

Biran önce sabah olsa da sevdiklerimin bayramını kutlasam, gezsem isterdim…

Buda her şey gibi eski de kaldı,

Büyüdükçe insanların gerçek yüzlerini gördüm,soğudum..

Bazen onlardan,bazen kendimden…

Artık eskisi gibi heyecan vermiyor bayramlar…

Bütün gece o heyecanı hissetmiyorum,sabahın köründe kalkıp hazırlanmıyorum…

Sonra gidecek pek de kimsem kalmadı…

Evde zaten kimsenin yüzü gülmüyor,babam bayram boyunca yatıcam,

Kapıda ki zili çıkartın diyor…

Söylemek istiyorum tutuyorum kendimi…

Sanki kim geliyor birkaç insandan başka !

Durum o ki kimse de artık o eski heyecan kalmadı…

Dost da kalmadı…

Aile de kalmadı…


Herkese şimdiden ailenizle huzurlu,mutlu bir bayram diliyorum..Bende olmayan şeyi sizin için diliyorum ...

6 Eylül 2010 Pazartesi

Gitmek mi? Kalmak mı?

Vazgeçmenin mümkün olmadığı zamanlar da yapılabilecek en iyi şey:
Hiç arkana bakmadan,
eskiyi de yanın da taşımadan kaçabildiğin kadar uzaklaşmaktır…
Gitmeyi göze alamıyorsan bu acıya katlanmaya mecbursun !


Gitmek elbette zordur...
Ama ya kalmak ?
O daha da zor!

Şimdi hangisini tercih edeceğine sen karar ver ...

Ben gidiyorum..

1 Eylül 2010 Çarşamba

'Sen Yoksun,Ben Kendimle Boğuşuyorum'

Daha senle ilk tanıştığımız zamanlar da söz vermiştik 18nde buluşacağımıza dair…

Haftalar öncesinden sözleştik..

Tabi o zamanlar mesafeler vardı aramızda hani daha tanımıyorum ya seni

Ama ne yaptın ne ettin o soğukluğu biranda yok ettin,nasıl oldu nasıl o kadar kısa sürede kanım ısındı sana hala bilmiyorum…

Buz dağı diye diye erittin buzlarımı :)

Tabi ki hiçbir zaman şikayetçi değilim, her şey kötü gittiği zamanlar da bile …



Sonunda 18’i geldiğinde bir aksilik oldu ve gelemedin,ben yine buluşacağımız yerde seni bekledim…

Bekledim, bekledim , Hiç sıkılmadan bekledim …

Tek başına kahvemi içtim…

Saatlerce seni o masa da tek başına bekledim..

Evet çok da kızdım

Aslında normalde umursamamış olmam lazımdı..

Daha o gün anlamıştım sana karşı içimde hızla büyüyen bir şey vardı…

Belki sevgi, belki aşk

Sen ne dersen de…

Sonra tabi soluğu evde aldım..

Sen beni sakinleştirmeye çalıştın,bunu telafi etme fırsatını vermem için yalvardın bile

Bir sonra ki hafta Yalova da olmadığımdan gelemedin,ama hemen ertesi hafta soluğu yanımda aldın,daha sabahın köründe : )

Ah öyle bir geldin ki…

Neyse işte …

Hemen gelmediğin o gün seni beklediğim yere gittik,oturduk, sohbet ettik…

Bana o kadar güzel şeyler anlattın ki …

Hayatın zorluğunu,nasıl zor durumda okuduğunu sonra babanı

Hayatla mücadeleni, sonra başarılarını ve daha bir çok şeyi…



Sen bunları anlatırken seni öptüğüm de sıkıldığımı düşündün

Ama sıkılmadım asla

Eğer kötü bir şey olursa ya da beni sevmekten vazgeçersen senden nasıl kopabilceğimi düşündüm o an

Hatta düşünmek istemedim sana o kadar bağlanmıştım ki beni sevmekten vazgeçeceğin düşüncesi o an sana sımsıkı sarılıp öpmeme engel olamadı



Ve tabi ki bir süre sonra korktuğum başıma geldi…

Beni sevmekten vazgeçtin mi bilmiyorum ama uzaklaştığın gerçekti..



Şimdi ben yine aynı yerde,aynı masa da,yanım da senin hayalin…

Düşüncelerle boğuşuyorum,kendimle boğuşuyorum..

Nerdesin diye senle boğuşuyorum…

İçim içimi yiyor ve kimse bunun farkında değil…

Daha ne kadar sürecek bilmiyorum



Biran önce dönmem lazım …

Dönmem lazım